Dönüp Durduğum
sadece senin için bir iki üç dönüp dönüp durduğum sensin adın soluğun kokun bir ekin tarlasında koşarcasına sana kalbine ellerine nasıl anlatılacağı bilinmeyen duygularla yüreğine kulağına benliğine susup izleyecek yürekle duyulacak bir anda göğü şarkıyı duayı ellerini açıp yalvarırcasına değil sarılırcasına bağlanırcasına aşkla dönüp durduğum sensin yaslandığım bir dağ gibi susadığım susadığım hep susadığım düşsel bir çığlık bitmeyen bir şarkı büyüyen bir çığ gibi dönüp dönüp durduğum sensin