Yazan: -
edebiyat ortamı dergisinin şiir ve öykü yıllıkları verdiğini biliyor muydunuz?

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cahit Koytak-Susma Sanatı

Yazan: -
Cahit Koytak - Susma Sanatı Sana da başkalarına da  yetecek kadar sus ki, Susuşun nara olsun,  konuşman çare olsun. Susmayı çınarlardan öğren,  başları göğe eren, Köklerini şehrin tâ  bin yıldır derinlerine süren. Halk susmayı bir bilse, susarak bağırmayı, Zorbaların yüreği korkudan çatlayacak. Taşa ''konuş! konuş!'' demişler, bir susmuş, iki susmuş, Sonunda "ben, demiş,ben..'' ve dağdan yuvarlanıvermiş. Suya ''konuş! konuş!'' demişler, bir susmuş,iki susmuş, Sonunda ''ben, demiş ben..'' ve çölde kuruyup gitmiş...
Devamı

Yedi Güzel Adam

Yazan: -
Resim
Cahit Zarifoğlu'nun Yedi Güzel Adam kitabından şeçtiklerimiz. "Yar kurbanın olam Dağlar önüme durmuş Ki dağlanam" "Toydun cesurdun Gençtin atıldın bilmezdin atıldın kabuğu oydun oydun kabukta kaldın" "yar kurbanın olam dola yaşmağını bileğime ki düşmanı güzel vuram" "ümmeti gözetmen gerekli ben seni beyaz haber ustası olasın diye boğmadım- doğurdum" "ellerim yumruk dizlerimin arasında(tam üç yüz yıl) etim etimin sızısını alsın diye" "bela üreten elim nasıl davranır belalar içinde sınamak için uzanır okşarım saçlarını ey yarim bakarım hoyrat ve aşık ellerime" "halk aşksızsa sokaklar banka dükkanlarıyla doludur ellerimi kalb olmayan sularla ıslamaya alışır o kızlar" "sana ansızın alınyazımı ve kendimi ekliyorum aşka hazır aşka aç ve davetli" "bütün bunlar nedir- sorulsa sorusuna ne can ne cevap kalmıştır" "uyku beladır göç içinizedir sabır ve ...
Devamı

Anası Yok Çocuklar İçin Şiir

Yazan: -
1. Anneler de ölür ey çocuk! mavi kadar güzel gözlerini yitirerek gecede. 2. Solgun kıvrımlarıyla ağız susmuş ve çoşkulu belki bir gülümsemedir ölüme çağrılayana ya özlemler ya uzatılan bir ipi yakalamaya çalışıp da ayrı kalmalar şimdi göğüs yırtmalar, çırpınışlar, kahroluşlar; özleyişler, özleyişler ve kıpkırmızı bir ışık/uzunca bir akşamın getirdiği/ sınanmış bir günü yaşamak istemesek de bir sızı, bir sızı daha gıcırdayan kapılarda arasız arsız ve zamansız güneşin kızıllaştırıp közleştirdiği yüreğimizde acılar, acılar, acılar/ daracık bir vadinin iki yamacında/ sonu ölüme düğmelenen bir uykunun mahmur ve üzgün görüntüleri geriye dönüp bakıldığında darmadağınık şeyler; bozulmuş yataklar, kırışmış çarşaflar telaşlı insanlar, yüzleri belirsiz ve benzer birbirine bir şey var unutulanda hatırlanır gibi olan, dilinin ucunda herkesin yani merhamet /hayatı yaşar gibi yaşamış bir ölünün yüzüne yazdığı vasiyet/ kimbilir şimdi hangi haritalarında ölümün, aşkın hang...
Devamı