Müslüman Kürtlerin Mü'min Olma İhtimali Ne Kadardır!

İslâm dininin tasavvuf ve meta-fiziğinin 3 boyutu vardır ki bu üç boyut aynı zamanda İslâmın fizik'i söz konusu olduğunda da aynı önemi ihtiva ederler.: İslâm, İmân ve İhsan.

Birinci boyut İslâmdır. İslâm; hakîkate teslim anlamına gelir ve hakîkate teslim olana Müslim denir. İmân; hakîkate amenna deyip O'nu âmel etmek anlamına gelir ve hakîkati âmel eden Mü'min denir. Üçüncü boyut olan ihsan ise hakîkati en güzel (hüsn) şekilde âmel etmek demektir ki bu kişiye Muhsin denir.

Üçüncü boyut olan ihsan şimdilik kalsın. Müslim kişisinin teslim olduğu hakîkati âmel etmesi için hangi toplumsal nizam ve siyasî şerait (şartlar) lazımdır? Evinde seccadesinin kapladığı alan kadar Müslüman olabilen bir kişi Mü'min olmaya ne kadar yakındır?

Hucurât suresinin 14. ayetinde Allah bize İslâm (eslemnâ) ile İmân (âmennâ) arasındaki farkı belirtmiştir. Bu fark Müslim ile Mü'min arasındaki farka da işaret eder.

Siyasî aklı seküler ve laik olan; toplumsal projesi son derece modernist olan; hak ve özgürlüklere dair turnusol kağıdı 'gay hakları' olan bir siyasî sistem içerisinde yaşıyorsa insanlar, orada ilk zedelenen şey bir müminin imânı olur. Hele o sistem içinde teneffüs eden insanlar Müslüman iseler, ilk zararı İslâmları alıyor ve İslâm artık onlar için kültürel bir imge haline geliyor. Bu o kişilerin arzusu olan bir durum bir değil; maruz kaldıkları bir durum.

Böyle bir sistemde ve böyle bir seküler aklın intizam ettiği bir kamusal alanda, kişi istediği kadar Müslüman kalmaya dirensin yapısal koşullar o kişinin Müslümanlığını besleyemediği için o kişi daima dezavantajlıdır. Ve o Müslim kişinin imânı gittikçe azalmaya ya da gevşemeye yüz tutar. Çünkü biliyorsunuz imân artan ve azalan bir şeydir. Ki Rabb-el Âlemin bize "ey imân edenler, imân ediniz" diye buyurmuştur.

Bu artma durumu sadece sofuca bir ibadet pratiği ile mümkün olmaz. Başka bir ifadeyle, bu artma-azalma durumu sadece takva ile ilintili değil, dışarıdaki hayatın kültürel pratikleri (dinî, hukukî, felsefî ve kurumsal şartlar) ve bu pratiklerin yer aldığı toplumsal ortam da son derece etkilidir.

Bu şartları lâdini ya da seküler olan bir toplumun imânı o topluma rağmen gevşer ve azalır.

Bu şartların bu hızla devam ettiği Kürdistan'da, bu gevşeklik Müslim olan Kürt toplumunu Mü'min olmaya terfi etmekten alı koyar. Zirâ âmelini gerçekleştirecek şartlardan mahrumdur. Ve eğer bir namuslu ve tutarlı Kürtler bu gidişata dur demezse, gün gelir, Kürtlerin Müslimliği dahi kalmaz.




Sabri Akgönül
YAŞAMAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cahit Koytak-Susma Sanatı

Yedi Güzel Adam

Anası Yok Çocuklar İçin Şiir