senli arayışlar

senin için kendim olmaktan vazgeçtim demek istedim sana ürktüm çünkü kendi olmaktan vazgeçmiş birini dikkate almayacaktın. senin için kendi olmak özeldir. sen kendin miydin? diye sorayım dedim vazgeçtim sonuçta sana inanmayan birini de dikkate almazdın. şimdi kızdım kendime bir kaç saniyelik yalnızca niye dikkatini çekmeye çalışıyorum diye. burdan da bi kendimden kaçış çıktı işte. yaptığım şeylerin öznesi oldun olalı kendimle savaşıyorum. bir bakıma iyidir elbet ama çok yıprattığını söylemeliyim. nasıl bir yıpranış olduğunu bilmiyorum, bilsem bi çözüm yolu için yüreğimi sıvardım herhalde. her neyse kendi olmaktan vazgeçmiş birini dinlemeyeceğin aşikarken kendimi neyle yoruyum.
merak etmiyor değilim acaba şuan da bunu okuyan okumayan haberi olan olmayan nice insan kendisi mi gerçekten. bilmem bir dizi izlerken oyuncular gibi değil de kendisi gibi mı bakıyor iki saat boyunca ekrana. ya da içine dönmüş bir çift göz kendisini gibi mi bakıyor yüreğine. kendin olmak nasıl bir duygu bilen var mı?
ev de nasıl birisin, okulda nasıl, annenin yanında mı kendinsin babanın yanında mı? çözemiyorum yorulmak üzereyim düşünmekten.

tek bildiğim kendimce sevdiğim. katışıksız, karşılıksız, yalnız. insan en çok yalnızken kendidir belkide. bence öyle ve sen için kendim olmaktan vazgeçtiğimden kastım yalnızlığımdan sıyrılmamdı. ama bunu anlamanı beklemeyezdim. çünkü farklı bakıyoruz hayata aynı pencereden. ya da birimiz bakıyor ama ötekimiz bakmıyoruzdur. işte bazen aynı pencerede olmakta yetmiyor anlamaya birbirimizi. anlasak belkide kendimizi keşfedecek bir yürek yolculuğuna çıkmayacaktık. anlamamak katıyorsa bir şeyler bize anlamayalım evet ama alıyorsa hayata olan mücadelemizden bir şeyler. ne olur anla beni!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cahit Koytak-Susma Sanatı

Yedi Güzel Adam

Anası Yok Çocuklar İçin Şiir