yarın değil şimdi
susmak zamanı gelip çatınca sesin çıkmaz soluğun kesilir. neden olduğunu bilmediğin sebepler yığını gücünü bitirir. oysa düzeltilmesi gereken çok şey, yapılması gereken çok iş var... zamanın hızını karşısında küskün çocuklar gibiyiz şimdi... köşeye kıvranmış bie kedi gibi... ağlamaklı ama dokunulmayan. belki dokunsalar, ah bi dokunsalar... dökülecek içinde biriken öfkeler, doğrularla birlikte. zamanın hızı gözlerimizin önüne bir perde gibi indi şimdi. göremiyoruz görmemiz gerkenleri, yapmamız gerekenleri... oysa örnek olmak gerekmez miydi? hakkı haykırmak yakışmaz mıydı bize? sustuk, susmak zaamanı dedik ve sustuk... hala konuşmuyoruz, hala haykırmıyoruz... kalsak mı artık yerimizden? desek mi 'dur kardeşim, bir düşün, bu işin ötesi var, aldanma zamana, aldanma söze saza'. biz aldanmadık mı? biz de aldandık ve yüzden susmak zamanı diye bir zaman peyda ettik kendimize, yüreğimize.. af dilemekten korkar olduk, affedilmeyeceğimiz düşüncesiyle. dua etmekten uzak kaldık, her şeyimizin en iyisiyle yanıbaşımızda olması hasebiyle... oysa yok hiçbir şeyimiz bencilliğimiz, saygısızlığımız, düşüncesizliğimizden başka. ne çok muhtacız da duaya, hissetmez oldu yüreğimiz... ne çok muhtacız da eşe dosta, boğulur olduk odalarımızda... ne çok muhtacız da kendimizi haramdan sakınmaya, açılır saçılır hava atar olduk.
durup düşünme vakti gelmedi mi? doğruyu bulup harekete geçme vakti gelmedi? kendimizi Allah'a adama vakti gelmedi mi? elimizi kolumuzu dilimizi sakınma vakti gelmedi mi? güzelliğimizi koruma vakti gelmedi mi? örtünme vaktimiz gelmedi mi? namaza yönelme vaktimiz gelmedi mi? hayır hayır daha çok genç değilsin, ölüm başucunda... daha çok genç değilsin hak şahdamarında haykırılmayı bekliyor, sesinin çıkmadığı zamanı değil şuanını bekliyor... Huzur secdeden alnına akmayı bekliyor...
Yorumlar
Yorum Gönder