Ve sükût düşer yüreğe...
Bir avuç dünya için yıktığımız nice kalp var ki durup düşününce hicran birikiyor göz pınarlarımıza...
İnsan ki kâinat hizmetine serilmişken farkına varamaz da kendinin, köle olur dünyaya gönlünce...
O gönül ki Hak'tan bir kere kopmaya görsün dirilmesi, açması gözünü gafletten ve sefaletten ömür sürer de vakit gelmez, hep yarınlara kalır dualar, sevmeler, secdeler...
Yarın yarınla tamamlanır sanarken ömür eksiklik biriktirir, aşksızlık, varışsızlık, vuslatsızlık...
Gaflet içinde savrulan yürek, sağa sola, limansızca, bitkinlik biriktirir içine, kararır ve taşlaşır, bencilliği giyinir kaftan sanar, küstahlığı takınır cevher sanar, döner dolaşır varır sona, bilmeden son nedir nerededir...
Bilinmezlik, bilmemezlik, bile istiye bilinmezlikte yurt edinmek düstur olmuştur çağıma, çağım insanına...
Bildiğinden sorumlu insan, bilipte bilmemezliğinde yanacağından bihaber lakin sorumlu...
Yüktür bilmek bilmemeze, bildiğini bilmeze...
Bu yüzden bilene, bilgine, bildiğini bilene, bilmek yürekte Olana varmaktır, duymaktır her seste O'nu, görmektir mahlukatta...
Sükûttur bilmek, eğmektir kalbi, vuslattır, aşktır...
Cennet sükûtların çığlığıdır ki yalnız O duyar...
Geceye düşen nice sükûtların varlığı hürmetine merhamet dileriz!
İnsan ki kâinat hizmetine serilmişken farkına varamaz da kendinin, köle olur dünyaya gönlünce...
O gönül ki Hak'tan bir kere kopmaya görsün dirilmesi, açması gözünü gafletten ve sefaletten ömür sürer de vakit gelmez, hep yarınlara kalır dualar, sevmeler, secdeler...
Yarın yarınla tamamlanır sanarken ömür eksiklik biriktirir, aşksızlık, varışsızlık, vuslatsızlık...
Gaflet içinde savrulan yürek, sağa sola, limansızca, bitkinlik biriktirir içine, kararır ve taşlaşır, bencilliği giyinir kaftan sanar, küstahlığı takınır cevher sanar, döner dolaşır varır sona, bilmeden son nedir nerededir...
Bilinmezlik, bilmemezlik, bile istiye bilinmezlikte yurt edinmek düstur olmuştur çağıma, çağım insanına...
Bildiğinden sorumlu insan, bilipte bilmemezliğinde yanacağından bihaber lakin sorumlu...
Yüktür bilmek bilmemeze, bildiğini bilmeze...
Bu yüzden bilene, bilgine, bildiğini bilene, bilmek yürekte Olana varmaktır, duymaktır her seste O'nu, görmektir mahlukatta...
Sükûttur bilmek, eğmektir kalbi, vuslattır, aşktır...
Cennet sükûtların çığlığıdır ki yalnız O duyar...
Geceye düşen nice sükûtların varlığı hürmetine merhamet dileriz!
Yorumlar
Yorum Gönder